Ben Erdoğan Güven. 1943 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesinde doğdum.1955 yılında Ankara’ya geldim.Orta Okulu bitirdim,yine Ankara’da lise’ye başladım.Lise ikinci sınıfta 1958,1959 yıllarında lise ikinci sınıfındaydım.Spora başlama tarihimdir bu tarih.Allah rahmet eylesin dersimize Necmettin Erkan hocamız geliyordu.Bende büyük hizmetleri var,ona çok şey borçluyum ben.beni orada tespit etti ama asıl beni cimnastiğe yönlendiren yine rahmetli hocam Oktay YILDIZPEK dir.1958 yılından 1959 yılının Aralık ayına kadar cimnastiğe devam ettim.O zamanlar polis koleji vardı anıttepede jandarma astsubay okulu ile birlikte beraber salonları vardı küçük ,yani salonun yüksekliği 5 metre değildi.Barfiks’de miğfer dönerken ayaklarımız tavana değiyordu.Tavanda yer açmıştık ayaklart değmesin diye.O zamanlar bir prüvet yapılıyordu bir çapraz miğfer atılıyordu onun haricinde başka bir hareket yoktu.1958 yılında Oktay Hocam beni salona davet ettiği zaman o salona girişim bir başkaydı.Oktay Hocam o zamanlar Deniz Kuvvetlerinde görevli üsteğmendi,bizim salona beden eğitimi öğretmeni olarak gelirdi. Büyük bir ihtimalle kendisin ’’Git oralardan sporcu seç ve bu spora yönlendir’’ diyerek Necmettin ERKAN hoca görevlendirmişti.Bu nedenle Oktay hocamız beni salona davet etmiştir.Salondan içeri girdiğimde anlatamam,aletleri ilk defa görüyorum hayatımda .Bafiks’i Paralel’i Halka’yı Kulplu Beygiri’ni,ve orda 15,20 kişi hareket halindeler.Kimi barfiks’de,kimi paralel’de gözlerim faltaşı gibiğ heyecandan dilim tutulmuş,konuşamıyorum,İşte jimnastik o an benim içime işledi açıkçası.Kulakları çınlasın yaşıyormu bilmiyorum ama Ünal ESATOĞLU diye bir arkadaşımız vardı ve bizden yaşlıydı ve orda kaptan oılarak,oranın düzeninden sorumlu ,kültürfizikleri yaptıran bir kişi olartak orada görev yapıyordu.Çokta güzel bir amud’u vardı,çokta güzel taklalar atardı,çok fazla bir hareketi yoktu ama.Onun nezaretinde ben orda sezonu geçirirdim.Lise son sınıftaydım ,3 dersten ikmale kaldım.o Sıralar Necmettin ERKAN hocamız Manisa Askeri Spor Okulunda görevliydi.Neckettin hoca 1959 yılının sonuna doğru Manisa Askeri Spor Okulunda bir cimnastik kulübü kurdu ve Manisalı cimnastikçileri topladı.benim’de üç dersten beklediğimi bildiği için, karacı üsteğmen olan askeri spor hocası Cevdet SOYLUOĞLU ‘na ‘’Erdoğanı buraya alın,burada sporu devam ettirsin’’ talimatı vererek zannedersem kasım ayıydı,beni Manisa’ya aldırdı.Salona giderek markadaşlarla tanıştım,okul komutanı Albay ‘’burada istediğin kadar kal,istediğin gibi hareket et ,seni askerden saymıyoruz,selam vermek mecburiyetinde değilsin ‘’diyerek spor okulunda misafir ettiler.Haftanın 3 günü akşam saat 19.00 da cbaşlayıp 21.00 e kadar devam eden n saat aralığında oradaki cimnastikçilere ben hareketler vermeye,onları disipline etmeye gayret sarfettim.Cevdet hocanın Beden Terbiyesi Bölge Müdürüyle görüşerek,benim okulda spor hocası olarak görev yaptığımı söyliyerek bana tahsisat çıkarttırmıştır.Aldığım bu tahsisatla 6 ay kadar okulda görev yaptım.Manisa’da çok iyi dostluklar edindim.Seyhan DİRİM,Hatay ÇALIŞKAN,Arif ÇİPİL,Ali Haydar AKSAKAL,İsmail BİLGEN ,Özcan,Çelik GÖZEN ve adını şimdi hatırlıyamadığım birçok arkadaşım ile çok iyi dostluklar edindim.Beni orada korudular,kardeş gibi baktılar,evlerine davet ederlerdi,Seyhan’ların evini arkasındaki tenis sahasında arasıra tenis oynardık.
27 Mayıs 1960 yılında Cevdet hoca bir otobüs bileti alarak beni Ankara’ya yolcu etti.Okuldaki görevim bitmişti.Gece otobüs hareket ederken ihtilal oldu dediler.27 Mayıs ihtilalini yolda öğrenmiş olduk.Ankara’ya geldim ve çalışmalara devam ettim.1960 yılının Ağustos ayındaki Roma Olimpiyatları’na Ankara’dan Yalçın ÖZER,ben Erdoğan GÜVEN,İstanbul’dan Tansu ŞENGENÇ VE Deniz Harp Okulundan Armağan,soy isnimi hatırlıyamadım şu anda 4 kişi sporcu olarak,Doğan TOROSDAĞLI,Necmettin ERKAN idareci olarak sirkeciden trene bindik ve İtalya’ya doğru yol aldık.Selanik/Atina’da tren değişikliği oldu ve Roma’ya devam ettik.Roma’da Olimpiyatlar bitene kadar22 gün kaldık.bizi Roma’nın 20-30 km uzağında deniz kenarındaki askeri kampta bizi misafir ettiler.Henüz 17 yaşında bir sporcuydum o zaman.Geceleri kemta bulunan siyah beyaz televizyonda müsabakaları seyreder,gündüz ise takımların antreman saatlerini öğrenerek Romaya giderek takımları ısınma salonlarındaki antremanlarını ve yapılan tüm müsabakaları seyrettik.O zamanın meşhur cimnastikçileri Yugoslav Serar vardı kulplu beygirde şampiyon olan,Azeryan vardı halka’da çok iyi olan,haç hareketini zaman ilk kez gördük.Hayran bir şekilde onları izledik.Biz oraya müsabık olarak gitmedik,görgülerimizi,tecrübelerimizi arttırmak,bu spora devam edebilmek için ve birazda kabiliyetli olduğumuzdan bizleri seçim gönderdiler.Gerçi İstanbul’da Tuncer ÜNAY vardı,Cengiz KINAY vardı,Göksel TANRISEVER vardı.Onlar’da çok büyük cimnastikçilerdi.Roma’dan döndükten sonra ben lise imtayahlarını kazanarak üniversite’ye başladım.1960 yılında Manisa’da yapılan Türkiye Şampiyonasında Üsteğmen Doğan TOROSDAĞLI,Yalçın ÖZER ve Yuguslavya’dan gelen Davut isminde cimnastikçi ile müsabakalara katıldım.Davut Genel tasnif birincisi olmuştu.Ankara’dan Yalçın ÖZER ve Doğan TOROSDAĞLI ile bgelki bir defa müsabakaya girmişimdir,o zaman daha tecrübesizdim m.1962 yılından itibaren 1968 yılına kadar 4 yıl üstü üste Türkiye Şampiyonu oldum.Bu arada enn büyük eksikliğimiz antrenörsüzlüktü.Antrenörümüz yoktu.Kendi Kendimizin antrenörüydük.Ankara YAŞAR Doğu Spor Salonunda güreşçilerin bir ısınma salonu vardı.Yıl 1968.20 cm lik puf minderler dediğimiz ,içinde saman olan oloan minderler. Aykut TUNCA ve Memduh GÜVEN ile birlikte saman minderlerde güreşirken sol ayağımın yan bağları koptu ve müsabık olarak jimnastik hayatım böylece son buldu.1968 yılında evlendim ,Nihat YILBAR hocamdan aldığım az bir ders ile antrenör ,kurslara girerek ulusal ve uluslararası hakem olarak hizmet etmeye başladım.1970 yılının mart ayında İzmir’de bulunan Topçu Taburunda yedek subay olarak 18 ay askerlik görevimi bitirdim.1971 yılında akerlkiğimi yaparken Akdeniz Oyuınları İzmir’de yapıldı.Miili sporcuların müsabakaları boykot ettiklerini hatırlıyorum.Birbuçuk sene spordan uzak kaldıktan 1975 yılına kadar sonra antrenörlüğe ve hakemliğe devam ettim.
Ankaralı cimnastikçilerden bahsetmek istiyorum;Yalçın Özer,Doğan Torosdağlı,Ülkü Ural,Halit Eren,Songül Ünal,Erken Çökelek,Toros,Ferhat Çağrı,Ümit,Yusuf,Memduh Güven,Aykut Tunca,Davut Erdem,Eranuv Vardar,Erhan Vardar,Erdal Vardar kardeşler,Cengiz Tanay Barın,Adnan Uğur,Mehmet Yaşar Demiraslan,Nail Özer,Kamil Özer,Eftal Çağlar,Erkan Çökelek,Oğuzhan İçten,Ercüment Yücekuş,Ercüment Erkut,vev diğerleri.Nazmi Mirza olsun,Salih Çuhalılar,Nurhan Dağıstanlı’lar.Bunlar hep bizinm Ankara’dan yetişen cimnastikçilerdir.Bayanlar ise,Tamay Esencan,Serpil Özsu,Ablası nermin vardı,Gülay vardı,hatırladığım İnci Yüney vardı, İnci’nin kardeşi vardı Fitnat,çok kabiliyetli bir kızdı ve aynı zamanda Eczacıbaşında voleybol oynardı.Daha sonra gençler geldi.Hande,Janset,Ferhunde Karaboncuk paşanın kızıydı.Spor müsabakalarında İstanbul’dan edindiğimiz arkadaşlarımız Tuncay Ünay,Tansu Şengenç,Tunga İpek,Zafer Özhabeş,Mete Çelebi,Sami Mengütay,Nihat Yılbar.Roma dönüşü Tuncer Ünay beni evine davet etti ve evinde misafir ettim hiç unutanmam kulakları çınlasın.Beni Eminönündeki jimnastik salonuna götürdü ve Nihat hocayla antremenlerımız o salonda başladı.Bize hem antrenörlük yaptı hemde yeni hareketler yapmaya başladık.
1974 yılıydı zannediyorum eylül ekim aylarında Yugoslavya’nın Split şehrinin Hıvar adası vardır,orada bir hafta süren Balkan şampiyonası yapıldı .Oraya Mehmet Demiraslan,Zafer Özhabeş ve Kamil Özer ile beraber 3 kişi,Milli Takım olarak katıldık.Ben FIG Bröveli olduğumdan yer hakemliği yaptım.
Jimnastik Federasyonunda 1974 yılına kadar Teknik hakem Komite Başkanlığı,Merkez Hakem Komitesi Başkanlığı görevlerinde bulundum.Milli takım düzeyinde antremanlar verdim.
1978 yılında Ankara’da spoır merkezi,spor mağazası açtım.Kardeşimle beraber bir şirket kurduk,bu spor mağazasında özellikle jimnastik malzemeleri,kayak malzemeleri,tenis malzemeleri,halter malzemeleri gibi malzemeleri satmaya çalıştık ve yurt dışından birkaç firmadan temsilcilik alarak jimnastik malzemeleri ithaline başladık.Ana Okulu çalıştırdık uzun seneler,Nergis başındaydı.İthalat pahalı olduğundan daha sonraları spor malzemelerinin imalatına başladım.1980 yılında evlendim,2 oğlum oldu.
Cimnastik ülkemizde çok gelişti ve çok iyi gittiğine inanıyorum.Alet,malzeme açısından hiçbir sıkıntıları yok.Bütün yarışma aletlerini,devletinde çok yardımı oluyor muhakkak.O aletlerin üzerinde hareket yapmak çok kolaylaştı artık.Öyle hareketler çıktıki ,neredeyse fizik kurallarının dışına çıkılacak.Öncelikle bütün jimnastik camiasına selam ve saygılarımı gönderiyorum.Sende çok güzel bir hizmet yapıyoırsun,başarılarının devamını diliyorum.Umarım bu anlattıklarımdan herkes bir ders alır,geçmişini öğrenir. Bütün cimnastikçileri yürekten alkışlıyorum.Derdece alanlar yüzümüzü ağartan çocuklarIN,başarılarının devamını diliyorum.Teşekkür ediyorum.