1947 yılında Konya’da doğdum.İlkokol,orta okul ve lise’yi Konya’da okudum.Daha sonra Eskişehir’deki İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisini kazanarak 4 yıl Eskişehirde tahsilime devam ettim ve İşletme ve Muhasebe Bölümü olarak mezun oldum.
1960 yılında abim Abdullah Soyalp vasıtasıyla cimnastik sporuna başladım.Daha önceleri evimizin etrafındaki çimenlik arazilerde Alaattin Tepesi çimlerinin üzerinde amud’lar,öne ve geri taklalar yaparak geniş tarlalarda top oynayarak büyüdüm.İleriki yıllarda şehir stadyumunda sportif çalışmalara resmen başladım.O zaman Konya’da Astsubay Okulunda beden eğitimi öğretmenliği yapan Aydın Çakıl hocamızla 1960 yılında cimnastiğe başladım.13 yaşımdaydım o zaman.Benim dönemimde spora ileriki yaşlarda başlanıyordu.O dönem Aydın Çakıl hocamızın Harp Okulu mezunu olması dolayısıyla cimnastik bilgilerini bize aktardı,çok faydasını gördüm.Daha sonra Aydın Çakıl hocamızın tayini çıkması dolayısıyla yine Konya’da bulunan Astsubay okulunda beden öğretmeni olan Şevket Yüzbaşı il temsilcisi olarak bizim çalışmalarımızı devam ettirdi.Atletizm,güreş,yüksek atlama gibi branşlarda’da çalışmalar gerçekleştirdim.Yüksek tahsilime başladıktan sonra,yaşıyorsa kulakları çınlasın,ölmüşse allah rahmet eylesin Cemil Ergen,beni iyi bir sporcu olarak gördü ve yardımcı olarak Konya’da antrenör olarak devlet memurluğuna başlamış oldum. Faal spor hayatım ,İl müdürlüğünde 1960 yılından 1969 yılına kadar devam etti.Dönemin cimnastik yarışmaları 1. Ve 2. Kategori erkekler olarak organize ediliyordu.2. kategoride Türkiye Şampiyonu olmuş 1.,2. Ve 3. Olan sporcular 1. Kategoriye geçiyorlardı.1965 yılınde İstanbul’da yapılan Türkiye Şampiyonasında Konyalı cimnastikçilerden Cengiz Tanay Barın ile beraber aynı puanla birinci olduk.Dolayısıyla bizde bu suretle birinci kategoriye geçmiş olduk ve o şekilde devam ettik.
Türkiye çapında Konya sesini iyi sporcularla duyurmaya başladı. Ankara –İstanbul rekabetine o yılllarda bizde katılmaya başladık.Benim cimnastiğa başladığım senelerde Federasyon Başkanı olan Hüsamettin Paşa (Hüsamettin Güreli. Emekli Tuğgeneral) beni çok sevdiğinden her yarışmada yanına çağırır,konuşur öperdi ve sporu sevmemize daha çok vesile olmuştur.
Hüsamettin Güreli’nin federasyon başkanı,Nihat Yılbar’ın da yardımcısı olduğu sanıyorum 1967 yılıydı ,Tunus’da Akdeniz Oyunları olacaktı.İstanbul’a , 7 kişilik Milli Takım seçmelerine çağrıldık.Cengiz Tanay Barın arkadaşımla beraber 8 kişi seçmelere katıldık ne yazık’ki ben elendim.Unutamıyorum o günü,ağlayarak soyunma odasına giderken Hüsamettin Paşa arkamdan koşarak geldi,İhsan oğlum dedi.Dur bir dakika.Yavaşladım ve durdum.Geldi yanıma bir baktım Paşa da benimle beraber ağlıyor.Sarıldı boynuma ,dediki; oğlum bırakma bu sporu devam ettir.Bilemiyorum paşam dedim.Kazanamamaktan duruma bayağı üzülmüştüm.Hasılı, Paşamızdan sonra Nihat hoca (Nihat Yılbar 1988-1971) federasyon başkanlığına geldi.O zamanki yarışmaların bitiminde iyi sporcular seçilerek 10-15 kişilik grup yapılır,her yarışmanın akabinde gösteriler yapılırdı.Takla’lar,amud’lar,überşlek’lar,salto’lar,flik flak’lar.Aşağı yukarı her yarışmadan sonra halkın beğenisini,özentisini çekmek içim gösteriler yapılırdı.Nihat Hocamızı severdik,cimnastiğe çok büyük hizmetleri oldmuştur.Özellikle code puantaj’ın tercümelerinde ve yeniden yazımlarında.
Konya’da antrenörlük yaparken 1967 yılında Cimnastik Federasyonu’na genel sekreter olarak atandım.1980 yılında Nihat Yılbar ikinci kez Tunga Ak,Oktay Canbulat,Sami Mengütay’ında içinde bulunduğu Federasyona başkan seçildi, bende genel sekreterliğime devam ederken gelen bir yazı ile eğitim dairesinde uzman olarak görev olarak cimnastik federasyonundan istemiyerekte olsa ayrılmak zorunda kaldım.
1980 yılıda eğitim dairesi başkanı Tahsin Albayrak cimnastik federasyonu Başkanı olunca bende genel sekreterliğe dönüş yaptım.1976 yılında Hakem Komitesi Başkanlığı ve yanıma 2-3 tane üye alarak Teknik Komite üyeliğine başladım.2013 yılına kadar yani 25 yılı aşkın bir süre Hakem Komitesinde Başkanlık yaparak devam ettim.O yıllarda bayan sporculara’da erkek hakemler not veriyorlardı.Bayan hakem yoktu.Bayan Hakem kursları açtık,hakemleri çoğalttık.Genel sekreterliğim süresince efendim işte Ritmik Cimnastiği kattık işin içine,Tahsih Ağabey ile birlikte ,1980 yılında kurslar açtık,Bulgaristan’dan hocalar getirttik,bu suretle ,bu dalda da başlangıç yapmış olduk.Bolu ilimize antrenörleri taşımalı olarak gönderdik.İstanbul’dan Ergun Koç 1 ay kaldı,Adana’dan Mustafa Zaman 2 ay çalıştı,İsa Salgın’ı,Murat Aktaş’ı gönderdik.Orada da iyi bir başlangıç yaparak iyi sporcuların çıkmasında ön ayak olduk ve Bolu çok iyi bir seviyeye geldi. 1980-1981 yıllları olabilir,Yunanistan’la,2 li 3 lü turnuva,Polonya-Yunanistan-Türkiye karşılaşmalarına kafile başkanı olarak katıldıktan sonra Yücel Seçkiner’in davetiyle Güreş ve Judo Federsayonunda genel sekreter olarak görev yaptım ve 6 ay gibi bir süre zarfında başkan atanmadığından başkanlık görevini de üstlenmiş oldum.gençliğimde biraz güreş yapmışlığım var.Okullararasıliseler arası yarışmalarda Konya 2. liğim oldu.
Tahsin Albayrak 1980-1984 döneminde Atilla beyi As Başkan olarak yanına aldı ve Atilla bey (Atilla Örsel) 1984 yılında 30 yılı aşkın bir süre Cimnastik Federasyonu Başkanlığı başlamış oldu ve benide yanında hiç ayırmadı,danışmanım diyerek yanıında bulundurdu.Hakem Komitesi Başkanlığı görevine ilaveten Teknik Komite Üyelİği’nide sürdürdük.Komitelerin toplanlaları,çocukların seçimi,milli sporcuların çalışmaları,kamplar,hakemlerin gelişmeleri uzun yıllar uğraşlar verdik.Ercüment Erkut’da sağolsun hakem komitesinde yıllarca beraber çalıştık.Tahsin Başkan zamanında Ankara’da Avrupa Şampiyonası düzenledik,tam tarihleri hatırlamıyor olabilirim.Hasılı böyle bir yaşantımız oldu,kopamadık salonlardan.Fırsat buldukça aşofmanlarımızı giydik,hem kamp müdürlüğü yaptık sporcularımızın başında bulunduk,idare ettik ,yardımcı olduk. Atilla Bey eski asker olması nedeniyle disipline önam veren,sigara,içki,kötü alışkanlıkları asla olmayanbir insandı.Çok ta yardımcı olan bir ağabeyimiz,büyüğümüzdü.Disiplin konusunda cimnastik camiasına yön verdi.Bende özellikle spor ahlakı güzel ahlaklı çocuklar,insanlar yetiştirelim uğraşı içinde çalıştım daha ziyade.Bu düşünceyle hep hareket etim.Antrenörlerimizin,sporcularımızın yetişmesini , özellikle benim dönemimdek yetişen sporcularımızın yüksek tahsil görmeleri nedeniyle İsmail’ler,Suat’lar Ziya ,Yılmaz gibi sporcularımızdan madalyalar gelmeye başladı.Onları gördükçe gururlanıyoruz,seviniyoruz.yani hoşumuza gidiyor.Son Dünya Şampiyonasında ki İbrahim Çolak’ık altın madalya ,diğerinin gümüş madalya alması bunlar hep Atilla Beyle bıraktığımız,uğraş verdiğimiz,didindiğimiz sporcularımız.Gurur duyuyoruz.Bolu’da Göksu Üçtaş Şanlı ilk defa bayanlarda olimpiyatlara katılan sporcumuz.Güzel ahlakı ile efendiliği ile hakikaten iyi bir sporcumuz,hala da devam ediyor maaşallah edecektirde. Gurur verici şeyler bunlar.
Bizim aldığımız terbiye ,büyüklerimize karşı hiçbir zaman saygısızlık göstermedik,ne kadar haksızlığa uğrasakta başımızı eğdik,gözlerimizi yaşarttık ama karşı gelmedik hiçbir zaman .Çünki aldığımız spor terbiyesi bunu gerektiriyordu,böyle öğretildi.Büyüğüne karşı saygılı olacaksın,küçükleri seveceksin,efendim mazlumları koruyacaksın yardımcı olacaksın,samimi olacaksın,arkadaşlıklarda samimi olacxaksın,sporun verdiği güzellikleri sporla birlikte bunların kazanılması gerektiğine inanıyorum.Hasılı,1977 lerde eski Milli sporcularımızdan Tamay Esencan,ben genel sekreterken bana: Sende bayanlar hakem komitesinin başına geç,hakem kursları açın, yetiştirin bayan cimnastiğinin ilerlemesi için hakem yetişritin dedi.Dolayısıyla 1980 den sonra Tamay Esencan’a bağlı olan ritmik cimnastiği ve erkeği ayırdık.Böylece hakem komiteleri ayrılmış oldu.
Bir ömrü böyle geçirdik.İyilik yap denize at balık bilmezse halit bilir düsturuyla iş yaptık.Adaletten ayrılmamaya çalıştık,hata yapmadıkmı ,mutlaka yapmışızdır.Yüzlerce hatta belki binlerce talebe yetiştirdik.1986 yılında Ankara’da 10 sene kaldıktan sonra Konya’ya oradaki daire müdürlüğünü bıraktım,Genel Müdür’e Konya’ya gitmek istiyorum dedim,olmaz dedilersede ısrar etim ve antrenör olarak gitmek isteğimi ilettim.Müdür olmak dururken neden antrenör olarak gitmek istiyorun sorularına,çocuk yatiştirmek istiyorum,sporcu yetiştirmek istiyorum diyerek vevap verdim.(1986 yılında Ankara’da daire müdürlüğü kadrosundaydım).1986 yılında 1. Derece antrenörlük kadrosu ile Konya’ya döndüm.Ama Atilla Bey peşimi hiç bırakmadı,göreve devam edeceksin,Hakem Komitesi,Teknik Komiteyle ilgili bağını ve benim danışmanlığını asla bırakmadan birlikte bu işi götüreceğiz,yapacağız dedi.Dolayısıyla Konya’dada cimnastik hemen hemen durmuş gibiydi yeniden canlandırdık3 4 tane kadrolu antrenör vardı İsa Salgın gibi.Anıt’ın oradaki stadyumda ki salon açtık ,büyüttük,yeni malzemeler geldi.Bütün spor organizasyonlarının yapıldığı yer orasıydı.Hatta Mevlana törenlerini bile yer olmadığı için aralık ayında çalıştığımız salonda yapılırdı.Sağolsun Konya Belediyeleri bu konuda özellille Selçuklu belediyesi kendi ilçesinde 8-10 tane spor salonu yaptı.O salonlardan bir tanesinide bize,cimnastiğe devretti.Sağolsun.Şimdi jimnastik salonu olarak çosuklar orada çalışıyorlar.Ama bizler salon sıkıntısı çok çektik.Merkezi yerlerdeki salonlarda voleybol,basketbol,gibi bütün spor faaliyetleri aynı salonda olduğu için salonu ne zaman boş bulsak,işte pota arkasında orda burda çalışmalarımızı yapmaya gayrat ederdik.Soradan Tribün altında küçük bir salon verdiler orada çalışmalarımızı sürdürdük.
Efendim,bir anı olarakta şunu derzetmek istiyorum.1971 yılında Nihat Yılba hocamız İstanbul’da Hakem Kursu açtı.Bizide davet etti,gittik Aday hakem, bölge hakemi olduk ve bizi hemen milli hakem yaptılar.Sebepte 1971 yılındaki Akdeniz Oyunları Türkiye de yapılacağı için hakem yetiştirmekti.Bölge hakemliğinden Milli Hakemliğe 1 sene içerisinde terfi ettik.1970 yılında da Nihat Yılbar Hocamızın başkanlığında İzmir’de Uluslararası hakem kursu açıldı ve 10 kişiye yakın bizler kursa katılarak uluslararası hakemliğe yükseldik.
Oktay Yıldızpek hocamız asker olmanı nedeniyle bizi Heybeliada’ya aldırdı ve Deniz Harp Okulunda cimnastik çalışmalarımızı yürüttüm,gösteri grupları düzenledim,19 Mayıs bayramında Deniz Kuvvetlerini ,Deniz Lisesini gösterilere çıkardım.Oktay hocam sağolsun Akdeniz Oyunları yarışmalarına girmek için beni,İzmir’e davet etti .Ferruh Tasın,Mustafa Özdemir,Alişan,Zafer Özhabeş’inde olduğu grup kampa girdik ve antremanlara başladık.Antremanda parmağım kırıldığı için Mili, Takım kampından malzeme sorumluluğna geçtim ve yüzümüzün akıyla organizasyonuda gerçekleştirmiş olduk.Oktay Yıldızpek hocamız sağolsun çok emek verdi,Nihat Yılbar hocamızında bayağı bir gayreti oldu.Hasılı böyle yani,şöyle bakıyorum sporcularımızın bu aldığı dereceler işte efendim,şu andaki federasyon başkanı Suat Çelen’in efendim, Emre Bağcı,komitedeki yer alan diğer İsmail ,bunlar üzerinde verdiğimiz emekler hiç boşa gitmemiş diye görüyorum.Onlara bırakılınca bu iş ,hepsi bu işin içinden gelme olduğu için işte böyle madalyalar çıkmaya başladı.Ama tabi Atilla Bey’inde hakkı yenmez tabi.Çok uzun yıllar hakikaten canla başla iyi niyetle yardımcı oldu.Kendi cebinden paralar harcadı,efendim sporculardan mali dururmu iyi olmayanlara yardımlar yaptı sağolsun.
Fransayı iyi hatırlıyorum.1991-1992 mi liseler arası Dünya Şampiyonası.Bayağı bir katılım var.Fransızların kötü bir organizasyon yapmalarına rağmen Suat orada Paralelde birinci oldu,Altın Madalya aldı.Boludan katılan Aykut diye bir çocuk vardı o da 2. Oldu.Murat Canbaş atlama beygirinde birinci oldu ve altın madalya aldı.Canavar gibi bir çocuk allah rahmet eylesin.1962 veya 1963 yıllarında Adana’ya gittik bir yarışmaya.Tuncer Ünay abilerimizin yanına yaklaşır bize fıkralar anlatırlardı.
Ergün Şengül’ün başkanlığında davet üzerine tekrar genel sekreter oldum ve Merkez Hakem Kurulunda görev aldım.(1976-1978)
1988 yılında emekliya ayrıldım ama sporun dışında yapacak birşeyimiz olmadığından 10-15 sene severek ,istiyerek fahri olarak antraenörlüğe devam ettim.Çocuklar ,sporcular yetiştirdik sağolsunlar.İlave olarak Trampolin sporunu da başlattım,duyuyorum,kulağıma geliyor bayağı milli sporcular çıkartmışlar.
60 yıl spordan kopmadım.
Başta başkan Suat Çelen olmak üzere tüm sporcu,antrenör,hakem ve idarecilerimize başarılar dilerim.Tüm cimnastik camiasına selam olsun.