Ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim
Geri Dön
TANSU ŞENGENÇ

TANSU ŞENGENÇ

Artistik Cimnastik

Ben Tansu Şengenç.1942 senesinde Kars Sarıkamışta doğdum.Orada doğmamın sebebi,babamın şark hizmeti için orada bulunmasıdır.Bu arada babamın askerlik devresi içinde çeşitli yerleri dolaştığımız için ilkokulu Diyarbakır,Adapazarı gibi birçok yerde okudum.Hatta Diyarbakırda ilkokulu bitirdiğimi hatırlıyorum.Kardeşim doğduktan sonra ikimizinde okuyabilmesi için babam askerlik görevinden istifa etti.Orta Okula başladığım tarihten itibaren İstanbul’a yerleştik.Babam Karaağaç Kurumlarında veteriner olarak vazife aldı ve oradan’da emekli oldu.1953 senesinde İstanbul’ daki Vefa lisesi’nde orta okulu okudum ve 1959-1960 döneminde Vefa Lisesini bitirdim. Almanya da bulunan bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine mimarlık okumak üzere 1964 yılında Almanya/Münih’e gittim.6 aylık bir lisan öğrenme döneminden sonra Mimarlık Fakültesi bölümüne girebilmek için gerekli olan 3 aylık bir yapı /inşaat bölümünde staj eğitimi aldım.Türkiye’de 1957 senesinde itibaren 4-5 senelik müsabık ve sporcu olduğumdan Almanya da bir cimnastik kulübüne de üye oldum ve Arkadaşım Ergin Yüksel ile beraber cimnastiğe devam ettim.Atremanlarımızın bitiminde’de eşli hareketleri çalıştığımızı hatırlıyorum.Masraflarımı karşılamak için çeşitli yerlerde çalıştım.Son işim olan bir tekstil firmasına askari ücretle girdim.Türkiye’den gelen bir haber sonrasında yedek subay öğretmeni olarak askerliğimi yapmak 1964-1965 senesinde üzere Türkiye ye döndüm.Askerlik görevini bitirdikten sonra bir müddet hayat gailesi dolayısıyla cimnastik sporundan ayrılmak zorunda kaldım.Türkiye’de teknik resim kursuna giderek teknik ressam belgemi aldım.AEG-ETİ firmasının teknik ressam ve yabancı dil bilen eleman aranıyor gazete ilanı üzerine başvurumu yaparak işe girdim.AEG ETİ nin gebzede bulunan fabrikasını kurmak üzere görev aldım.Birbuçuk sene sonrası yönetimle olan anlaşmazlığımız dolayısı ile ayrılmak zorunda kaldım.Sultanhamam’da işportacılıkla başlayan hayat serüvenim fabrika ortaklığına kadar devam etti.Daha sonra Galatasaray’da bulunan bir iç çamaşırı üreten bu gün ünlü bir marka olan fabrikada görev aldım.Daha sonra dayımın isteği üzerine çalıştığım fabrikadan ayrılarak aile şirketinde çalışmaya başladım.Bu süre zarfında iyi bir yönetimle ikinci fabrikayı kurduk.1952 yaşımda ailevi anlaşmazlıklardan dolayı fabrikadan ayrılmak zorunda kaldım. 52 yaşımda Viyana’ya giderek şirket kurdum ve faaliyete geçirdim ve yılında Viyana’da emekli oldum.Vatan özlemi ağır basınca Türkiye’deki cimnastikçi arkadaşım Gönül Ercan Yıldıran’ı arıyarak özlem gidermak amacıyla Türkiye’ye geleceğimi ve görüşmek istediğimi bildirdikten sonra Türkiye’ye döndüm.50 yıl süresince görüşmediğim cimnastikçi arkadaşlarım ile buluşup hasret gidermek beni çok duygulandıran anılarımdandır.
Cimnastik hayatımı şöyle anlatabilirim. Cimnastiğe Eminönü Öğrenci lokalinde cimnastikçi arkadaşım Tuncer Unay vasıtasıyla 17 yaşımda geç başladım.Hocamız Nihat Yılbar eşliğinde haftada iki gün basketbol salonuna aletleri kurar antreman bittikten sonra hepsini söküp yerlerine koyardık.Ot minderleri üzerinde iki takla dan sonra otlar miderin bir tarafına toplanır,vücudumuz sert zemine çarpardı.Zor bir dönemdi.Haftada iki gün Kadıköy öğrenci lokaline gidip antreman yapardık.Bu arada Boğaziçi Üniversitesi’nde Nadovski adında Rus cimnastik hocasının olduğunu öğrenerek Aksaraydan üç saatlik bir yol katederek haftada iki gün Nadovski hocanın eşliğinde antremanlara başladık. Barfiks aletinde antreman yapabilmek için haftada bir gün Ortaköy de bulunan Denizcilik okulunda çalışmalara devam ettim.Ayrıca özel izinle haftada iki gün Heybeliada Deniz Harp Okulunda Oktay Yıldızpek ve Ziya Ünüvar hocalarımız eşliğinde Göksel Tanrısever ve Cengiz Kınay ile beraber antremanlara devam ettim.Deniz Harp Okulundaki antremanlar uzadığı saatlerde adadan dönüş olmadığı için mecburen bizleri harp okulunda yatırıp sabah borusu ile kaldırdıklarını hatırlıyorum. Necmettin Erkan (Birinci Cimnastik Federasyonu Başkanı.1960-1961).Memduh Güven ve arkadaşlarını cimnastiğe başlatan,çalıştıran aynı zamanda asker ve Amerika da bulunmuş faail bir insandı.Necmettin hoca (Erkan) ile ilk tanışmam cimnastikçi arkadaşım Erdoğan Güven vasıtası ile olmuştur.Eminönü öğrenci lokallinde cimnastik çalışmalarım sırasında 1960 yılında Necmettin hoca (Erkan) bizleri yurt dışına, Roma Olimpiyatlarına göndermek üzere bir program hazırladı.O sırada Federasyon Başkanı Hüsamettin Güreli jimnastik için tahsis ayırmadığından Necmettin hoca bizleri İzci Federasyonundan bulduğu küçük bir meblağ ile bizlere izci kıyafetleri dikilerek ,İzci stadüsünde Ankara’dan Yalçın Özer,Erdoğan Güven ,İstabbul’dan beni bir de hap okulundan Armağan diye bir çocuk vardı .üç gün üç gece tren ile Roma’ ya gittik ve İzci kampına yerleştik.her sabah izci kıyafetlerimizle birbuçuk saatlik bir yol sonrasında Olimpiyatlara katılacak bütün takımların antremanlarını seyretmeye başladık.Ne yazıkki bütçe darlığı yüzünden müsabakaları izleme şansımız olmadı hatta finalleri seyretme imkanımız bile olmadı.Geri dönme mecburiyetinde kaldık. Nihat Yılbar hocamız organizesiyle Almanya’da arkadaşı olan Adelberg Dickhut ‘un daveti üzerine bütün masraflarımız karşılanmak üzere Cengiz Kınay ve beni ,küçükleri antrene etmek üzere Almanya’daki direktörü olduğu Frankfurt spor okulunda üç ay müddetle kurs gördük ve 8-14 yaş arasındaki çocukları yetiştirecek belgeye sahip olduk.Ayrıca bir kursa daha girerek Almanya da cimnastik hakemliği lisansına da sahip oldum.Ayrıca, açılan kursta Türkiye de ilk birkaç kişiden biri olarak Uluslararsı Hakem (FIG) belgesi alan kişi oldum.Almanya dönüşümüzde Nihat hoca ve Cengiz Kınay ile birlikte Almanya da gördüğümüz teknikler ve deneyimler üzerine bir kitap yazdık. Bizim devremizi ot minderlerden olimpik aletlere geçiş devresi olarak söyleyebilirim.Cimnastik aletlerindeki gelişigüzel yapılan örneğin barfiks aletinin çeliği tam verilmediğinden antremanlarda ve müsabakalarda kırıldığını hatrlıyorum.Antreman sırasında eğilen barfis demirini ,antremandan sonra düzeltip tekrar kurardık. Dortmunt’da dünya şampiyonasını izlemek ve Alman’ ların ikinci takımı ile yarışma planlayan Nihat Yılbar ve Alman lise hocası Hans Almanya/Kempen de Türkiye/Almanya temsili müsabakasına katıldım.Kempen’deki Alman ailelerin yanında kalırken bir taraftanda Dortmunt’a gidip Hans’ın yardımıyla dünya şampiyonasını izleme fırsatımız oldu. Nihat Yılbar hocamızın gayretleri ve büyük emekleri ile yurdumuza gelen 12-12 yer minderi ile ilk defa 1962 yılında Manisa’da yapılan Türkiye Şampiyonasında karşılaştım.Yine, Nihat Yılbar hocamızın gayretleri ile yurdumuza gelen Alman lise beden hocası Hans ve Yugoslav Milli takımında görev alan çok iyi bir cimnastikçi olan Davut’un gelmesiyle birlikte Türkiye ilk defa yabancı hoca ihtiyacını karşılamış ve Türk cimnastikçilerine katkıları çoık olmuştur.Bizden sonra Bulgaristan ve Rusya dan gelen antrenörler sayesinde Türk cimnastiği daha ileri seviyelere çıkmış olduğunu memnuniyetle gördüm.Bizden önce Tuncer Unay ve Göksel Tanrısever yurt dışı uluslararası müsabakalara giren ilk Türk cimnastikçiler olarak tarihe geçmişlerdir.Saygı ve Sevilerimle.

Copyright © Türkiye Cimnastik Tarihi - Sitede yer alan tüm içerikler, Türkiye Cimnastik Tarihi'ne aittir, izinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.
Web Tasarım | Naya Bilişim